Bulgaristan’da Gezilecek Yerler Rehberi- Bulgaristan Türkler İçin Vize İstiyor mu?
Bulgaristan, Balkan Yarımadası’nın kalbinde yer alan, Trakya’dan Roma’ya, Bizans’tan Osmanlı’ya ve nihayetinde modern bir Avrupa ülkesine uzanan binlerce yıllık bir geçmişe sahip, kültürel bir mozaiktir. Köklü tarihi, muazzam dağ sıraları ve Karadeniz’in altın kumsallarıyla, her türden gezgine hitap eden bu komşu ülke, özellikle Türk vatandaşları için hem coğrafi yakınlığı hem de kültürel bağları sayesinde sıklıkla tercih edilen bir destinasyondur.
Ancak bir yurt dışı seyahati planlarken akılda tutulması gereken en önemli detaylar, vize gereklilikleri ve ulaşım lojistiğidir. Bu kapsamlı rehberimizde, Bulgaristan’ın en büyüleyici köşelerini keşfedecek, ardından Türk vatandaşları için vize süreçlerini adım adım inceleyecek ve en pratik ulaşım çözümlerini detaylandıracağız.
Bulgaristan’ın Baş Tacı Şehirleri: Tarihin Modernlikle Dansı
Bulgaristan, her biri kendine özgü bir ruha sahip, tarihi katmanlarla dolu şehirleriyle ünlüdür.
Sofya: Kadim Başkent ve Kültürel Merkez
Bulgaristan’ın başkenti Sofya, yedi bin yıllık tarihiyle Avrupa’nın en eski şehirlerinden biridir. Vitosha Dağı’nın eteklerinde kurulmuş olan şehir, tarihsel olarak Serdica (Roma dönemi) ve Sredets (Orta Çağ) olarak anılmıştır. Günümüzde Sofya, Sovyet döneminin ağır mimarisi, Osmanlı’dan kalma yapılar ve modern alışveriş caddelerinin büyüleyici bir karışımını sunar.
Gezilmesi Gereken Önemli Noktalar:
- Aleksandr Nevski Katedrali: Şehrin ikonik sembolü. Neo-Bizans tarzındaki bu görkemli yapı, altın kaplama kubbesi ve büyüklüğüyle dikkat çeker. Katedralin bodrum katında zengin bir ikonografi müzesi de bulunmaktadır.
- Aziz George Rotunda Kilisesi: 4. yüzyıldan kalma, Roma dönemi yapılarının ortasında gizlenmiş, kırmızı tuğlalı bu kilise, şehrin çok katmanlı tarihini gösteren en iyi örnektir.
- Banyabaşı Camii: Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan ve ünlü mimar Mimar Sinan’ın eseri olduğu düşünülen bu cami, şehrin merkezinde hala ibadete açıktır ve farklı inançların yan yana varoluşunu simgeler.
- Vitosha Bulvarı: Sofya’nın en canlı ve popüler alışveriş caddesi. Lüks mağazaların, kafelerin ve restoranların bulunduğu bu cadde, Vitosha Dağı’nın nefes kesen manzarasına bakar. Akşam saatlerinde şehrin sosyal hayatının kalbi burada atar.
- Ulusal Kültür Sarayı (NDK): Komünist dönem mimarisinin en belirgin örneklerinden biri olan bu devasa kompleks, kongreler, konserler ve kültürel etkinlikler için kullanılır. Çevresindeki park, yerel halk için popüler bir dinlenme alanıdır.
- Sofya’nın Mineral Kaynakları: Sofya, Roma döneminden beri termal sularıyla ünlü olmuştur. Merkezde, Banyo Başlı Camii’nin hemen yanında halkın ücretsiz olarak faydalanabildiği sıcak mineral su çeşmeleri bulunur.
Sofya, tarihini modern şehir yaşamıyla harmanlayan, dinamik ve yürüyerek keşfetmeye oldukça elverişli bir başkenttir.
Plovdiv (Filibe): Antik Çağdan Günümüze Bir Köprü
Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri olan Plovdiv (Filibe), Avrupa’nın sürekli yerleşimin olduğu en eski şehirlerinden biri olarak kabul edilir. M.Ö. 4000 yılına uzanan tarihiyle, Atina ve Roma’dan bile daha yaşlıdır. 2019 Avrupa Kültür Başkenti unvanını taşıyan Plovdiv, özellikle “Eski Şehir” (Old Town) bölgesiyle ünlüdür.
Öne Çıkan Keşif Noktaları:
- Antik Roma Tiyatrosu (Ancient Theater of Philippopolis): M.S. 1. yüzyılda inşa edilen ve 7.000 kişilik kapasiteye sahip olan bu muhteşem tiyatro, günümüzde mükemmel bir şekilde korunmuş ve hala konserler ile etkinlikler için kullanılmaktadır. Tiyatrodan şehir manzarası görülmeye değerdir.
- Eski Şehir (Old Town): Üç tepe üzerine kurulu bu bölge, Bulgar Ulusal Uyanış dönemine ait (18.-19. yüzyıllar) mimari harikası rengarenk, cumbalı evlerle doludur. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda dolaşırken, Kuyumdzhioglu, Balabanov ve Lamartin evleri gibi restore edilmiş konakları ziyaret edebilirsiniz. Bu evlerin çoğu artık müze veya sanat galerisi olarak hizmet vermektedir.
- Kapana (Tuzak) Bölgesi: Eski Şehir’in hemen altında yer alan bu mahalle, son yıllarda şehrin yaratıcı merkezi haline gelmiştir. Sanat atölyeleri, butik kafeler, zanaat dükkanları ve sokak sanatı ile dolup taşan Kapana, Plovdiv’in genç ve dinamik yüzünü temsil eder.
- Roma Stadyumu Kalıntıları: Şehrin ana yaya caddesinin (Knyaz Alexander I) altında gizlenmiş olan bu kalıntılar, bir zamanlar 30.000 seyirciyi ağırlayan devasa bir yapının parçalarıdır.
Plovdiv, kültürel katmanları, bohem atmosferi ve sürekli yenilenen sanat sahnesiyle Balkanlar’ın en çekici şehirlerinden biridir.
Varna: Karadeniz’in Eğlenceli Başkenti
Bulgaristan’ın “Deniz Başkenti” olarak bilinen Varna, ülkenin Karadeniz kıyısındaki en büyük ve en canlı şehridir. Yaz aylarında hareketli plajları ve gece hayatıyla Avrupa’dan birçok turisti ağırlar.
Güneş, Kum ve Tarih:
- Deniz Bahçesi (Sea Garden): Avrupa’nın en büyük kıyı parklarından biri olan bu devasa yeşil alan, Karadeniz kıyısı boyunca uzanır. İçinde Dolphinarium, Varna Akvaryumu ve onlarca restoran/kafe barındırır.
- Varna Arkeoloji Müzesi: Bu müze, dünyanın en eski işlenmiş altın hazinesi olan Varna Nekropolü‘nden çıkan, M.Ö. 4600 yılına tarihlenen eserlere ev sahipliği yapar. Tarih ve arkeoloji meraklıları için kaçırılmaması gereken bir duraktır.
- Altın Kumlar (Golden Sands): Varna şehir merkezine yakın, uluslararası üne sahip bu tatil beldesi, uzun ve incecik kumlu plajları, lüks otelleri ve hareketli gece kulüpleriyle tanınır.
- Roma Hamamları (Roman Thermae): Şehir merkezinde yer alan bu iyi korunmuş kalıntılar, M.S. 4. yüzyıldan kalma bir halk hamam kompleksidir ve Varna’nın Roma dönemindeki önemini gösterir.
Veliko Tırnovo: Çarların Heybetli Kalesi
Orta Çağ’da İkinci Bulgar İmparatorluğu’na başkentlik yapmış olan Veliko Tırnovo, Yantra Nehri’nin derin, kıvrımlı vadisine kurulmuş pitoresk bir şehirdir. Şehrin mimarisi ve coğrafi konumu, ona dramatik ve masalsı bir hava katar.
- Tsarevets Kalesi: Şehrin sembolü olan bu heybetli kale, bir zamanlar Bulgar Çarlarının ikametgahıydı. Kale içinde patrikhanenin ve sarayın kalıntıları görülebilir. Akşamları, kalenin tarihi canlandıran Ses ve Işık Gösterileri düzenlenir ve bu gösteriler, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.
- Arbanasi Köyü: Veliko Tırnovo’ya sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan bu tarihi köy, geleneksel Bulgar Ulusal Uyanış mimarisinin en iyi korunmuş örneklerine sahiptir. Köydeki 17. ve 18. yüzyıldan kalma taş evler ve kiliseler, bölgenin zenginliğini ve kültürel dokusunu yansıtır.

Bulgaristan’ın Eşsiz Doğa ve Tarih Harikaları
Şehirlerin kalabalığından uzaklaştığınızda, Bulgaristan’ın gerçek doğal ve manevi zenginliği ortaya çıkar.
Rila Manastırı ve Yedi Rila Gölleri: Maneviyat ve Doğa Zirvesi
Rila Manastırı (Manastır Sv. İvan Rilski):
Sofya’nın yaklaşık 120 km güneyinde, Rila Dağları’nın derinliklerinde yer alan bu UNESCO Dünya Mirası alanı, Bulgaristan Ortodoks Kilisesi’nin en önemli ve en büyük manastırıdır. 10. yüzyılda kurulan manastır, Bulgaristan’ın Osmanlı egemenliği altındaki zorlu yıllarında ulusal kimliğini koruma noktasında hayati bir rol oynamıştır. Dışarıdan bir kale gibi görünse de, avlusunun içindeki rengarenk fresklerle süslü kemerli galeriler ve görkemli ana kilise (Nativity Church) ziyaretçileri büyüler. Manastırın avlusundaki kule, Osmanlı döneminde yapılmıştır ve manastırın restorasyonuna I. Mahmut’un katkıları unutulmamıştır.
Yedi Rila Gölleri (Sedemte Rilski Ezera):
Rila Ulusal Parkı sınırları içinde, 2.100 ila 2.500 metre yükseklikte konumlanan bu yedi buzul gölü, ülkenin en popüler doğa yürüyüş rotalarından biridir. Her bir göl, şekline veya bulunduğu konuma göre isimlendirilmiştir: Gözyaşı (Salzata), Göz (Okoto), Böbrek (Babreka), İkizler (Bliznaka), Yonca (Trilistnika), Balık Gölü (Ribnoto Ezero) ve Aşağı Göl (Dolnoto Ezero). Yürüyüşler, yaz aylarında kullanıma açılan Panichishte bölgesindeki telesiyej (chairlift) ile kolaylaştırılmıştır. Zirvelere ulaştıkça görülen panoramik manzara, yapılan yürüyüşün her dakikasına değerdir.
Nessebar (Misivri): Karadeniz’in Antik Yarımadası
Burgaz yakınlarında yer alan Nessebar, dar bir kıstakla anakaraya bağlanan küçük bir yarımadada kurulmuştur. Bu şehir de UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer alır ve 3000 yılı aşkın tarihiyle “Karadeniz’in İncisi” olarak anılır.
Nessebar, özellikle Orta Çağ’da inşa edilmiş ve kalıntıları günümüze ulaşmış 40’tan fazla kilisesiyle ünlüdür. Arnavut kaldırımlı sokakları, ahşap ve taşın birleşimiyle inşa edilmiş karakteristik Ulusal Uyanış dönemi evleri ve deniz manzaralı balık restoranlarıyla romantik bir atmosfere sahiptir.
Bansko: Balkanların En Popüler Kayak Merkezi
Pirin Dağları’nın eteklerinde yer alan Bansko, kış turizminin tartışmasız başkentidir. Aralık ayından Nisan ayına kadar süren kış sezonunda, modern kayak tesisleri ve uygun fiyatlarıyla Avrupa’nın dört bir yanından gelen kayakçıları ağırlar.
Bununla birlikte, Bansko sadece kışın değil, yaz aylarında da canlıdır. Pirin Milli Parkı‘na açılan bir kapı görevi görerek, doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti ve tırmanış gibi aktiviteler için ideal bir merkez haline gelir. Kasabanın kendisi de geleneksel mimariyi korumuş, taş ve ahşap evleriyle tipik bir Bulgar Ulusal Uyanış kasabası görünümündedir.
Kazanlık: Güllerin ve Trak Krallarının Vadisi
Balkan Dağları ile Sredna Gora Dağları arasında kalan verimli bir vadi olan Kazanlık, Güller Vadisi‘nin kalbidir. Burası, dünyanın en kaliteli gül yağının (attar) üretildiği bölgedir. Şehrin sembolü olan gül, her yıl haziran ayının ilk haftasında düzenlenen renkli Gül Festivali ile kutlanır.
Kazanlık aynı zamanda zengin bir arkeolojik bölgeye ev sahipliği yapar. Trak Mezarları, özellikle Kazanlık Trak Mezarı (UNESCO Dünya Mirası), M.Ö. 4. yüzyıla ait freskleriyle Trak kültürünün ve inançlarının en önemli kanıtlarını sunar.
Rodop Dağları: Büyüleyici Doğal Oluşumlar
Bulgaristan’ın güneyini kaplayan Rodop Dağları, muhteşem manzaraları, geleneksel köyleri ve gizemli mağaralarıyla ünlüdür.
- Şiroka Laka: Geleneksel Rodop mimarisinin ve Bulgar halk müziği (özellikle gayda) kültürünün yaşadığı pitoresk bir köydür.
- Şeytan Boğazı Mağarası (Devil’s Throat Cave): Trigrad Boğazı’nda yer alan bu mağara, efsaneye göre Orpheus’un ölen eşi Eurydice’i kurtarmak için yeraltı dünyasına indiği yerdir. İçinden gürleyen bir nehir akar ve Avrupa’nın en yüksek yeraltı şelalelerinden birine sahiptir.

Türk Vatandaşları İçin Vize Gereklilikleri ve Süreç Detayları
Bulgaristan, Türk vatandaşları için vize uygulaması olan bir ülkedir. Ancak, Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, Schengen Bölgesi’ne tam üyelik süreci devam etmektedir (2025 itibarıyla kara sınırları henüz tam dahil olmamıştır). Bu durum, vize süreçlerinde bazı özel esneklikler yaratmaktadır.
Pasaport Türlerine Göre Vize Durumu (Kesin Bilgiler)
| Pasaport Türü | Vize Durumu | Açıklama |
|---|---|---|
| Umuma Mahsus (Bordo) Pasaport | Vizeye Tabidir | Kısa (C Tipi) veya uzun (D Tipi) süreli vize alınması zorunludur. |
| Hususi (Yeşil) Pasaport | Vizeden Muaftır | 180 gün içinde 90 günü aşmayacak seyahatlerde vize gerekmez. |
| Hizmet (Gri) Pasaport | Vizeden Muaftır | 30 güne kadar olan seyahatlerde vize gerekmez. |
| Diplomatik (Siyah) Pasaport | Vizeden Muaftır | 30 güne kadar olan seyahatlerde vize gerekmez. |
Schengen Vizesi Muafiyeti (Çok Önemli)
Geçerli çok girişli (Multi-Entry) Schengen Vizesi veya Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinden birine ait oturma izni olan Umuma Mahsus (Bordo) pasaport sahipleri, ek bir Bulgaristan vizesi almak zorunda değildir. Bu kişiler, 180 gün içinde 90 günü aşmayacak şekilde Bulgaristan’a vizesiz giriş ve transit geçiş yapabilirler.
C Tipi (Turistik) Vize Başvuru Süreci
Bulgaristan’a turistik, ticari veya kısa süreli ziyaret amaçlı seyahat edecek Bordo pasaport sahiplerinin C Tipi (Kısa Süreli) Vize için başvurması gerekir. Başvurular genellikle Bulgaristan Konsoloslukları tarafından yetkilendirilmiş vize başvuru merkezleri (Türkiye’de VFS Global) aracılığıyla kabul edilir.
Adım Adım Başvuru Kılavuzu:
- Randevu Alınması: VFS Global’in resmi web sitesi üzerinden randevu alınır.
- Gerekli Belgelerin Hazırlanması: Aşağıdaki temel belgeler eksiksiz hazırlanmalıdır:
- Pasaport: Seyahat bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay daha geçerli ve en az iki boş sayfası olmalı.
- Vize Başvuru Formu: Eksiksiz ve doğru doldurulmuş, imzalanmış form.
- Biyometrik Fotoğraf: Son 6 ay içinde çekilmiş, güncel ve standartlara uygun.
- Seyahat Sağlık Sigortası: En az 30.000 Euro teminatlı ve tüm seyahat süresini kapsayan.
- Ulaşım ve Konaklama Belgeleri: Gidiş-dönüş uçak/otobüs/tren rezervasyonları ve otel rezervasyonları veya davet mektubu (aile/arkadaş ziyareti ise).
- Finansal Durumu Gösteren Belgeler: Son 3 aylık maaş bordrosu, banka hesap dökümleri, tapu, ruhsat gibi ek gelir kaynaklarını gösteren belgeler.
- İş/Eğitim Durumu Belgesi: Çalışanlar için işyeri izin yazısı ve SGK dökümü; öğrenciler için öğrenci belgesi; emekliler için emeklilik belgesi.
- Başvuru ve Ücret Ödemesi: Randevu günü başvuru merkezine gidilerek belgeler teslim edilir, parmak izi verilir (daha önce Schengen veya Bulgaristan vizesi için parmak izi vermiş olsanız bile tekrar istenebilir) ve vize harcı ile hizmet bedeli ödenir.
- Vize Süreleri ve Kolaylıklar: Bulgaristan’ın uyguladığı “Cascade Sistemi” ile ilk başarılı ve düzenli seyahat edenlere genellikle 3-6 aylık vizeler verilebilirken, daha sonraki başvurularda 1, 3 veya 5 yıllık çok girişli vizeler alma şansı bulunmaktadır.
2025 Vize Ücreti (Yaklaşık Değerler):
- Vize Harcı (C Tipi): Yaklaşık 80 Euro (0-12 yaş arası çocuklar muaftır).
- Vize Başvuru Merkezi Hizmet Bedeli: Yaklaşık 25-30 Euro.
Bulgaristan’a En Pratik Ulaşım Çözümleri
Türkiye ile Bulgaristan arasındaki karayolu ve havayolu bağlantıları oldukça gelişmiştir.
Havayolu ile Ulaşım (En Hızlı Seçenek)
- Havaalanları: İstanbul’dan (IST ve SAW) Sofya (SOF) ve Varna (VAR) havalimanlarına direkt uçuşlar mevcuttur. Burgaz (BOJ) havalimanı ise yaz sezonunda özellikle turistik charter uçuşları için kullanılır.
- Süre ve Avantaj: İstanbul-Sofya arası uçuş süresi yaklaşık 1 saat 15 dakikadır. En hızlı ve konforlu ulaşım yöntemidir. Erken rezervasyonlarla uygun fiyatlı biletler bulmak mümkündür.
Karayolu ile Ulaşım (En Esnek Seçenek)
Özel araçla veya otobüsle yapılan seyahatler, özellikle Avrupa içi gezileri kolaylaştırması ve bagaj konusunda esneklik sağlaması nedeniyle tercih edilir.
A. Otobüs Seferleri:
- Rota: İstanbul’dan Sofya, Plovdiv, Burgaz, Varna gibi büyük şehirlere düzenli otobüs seferleri mevcuttur.
- Süre: İstanbul-Sofya arası yolculuk, sınır geçişleri ve mola süreleri dahil, ortalama 8 ila 10 saat arasında sürebilir.
- Sınır Geçişleri: Sınır kapısındaki yoğunluk, özellikle resmi tatillerde veya yaz aylarında bekleme sürelerini uzatabilir.
B. Özel Araç ile Seyahat (Önemli Detaylar):
Özel araçla seyahat ederken dikkat edilmesi gereken zorunlu ve yasal prosedürler şunlardır:
- Sınır Kapıları: En çok kullanılan ve bilinen sınır kapıları Kapıkule/Kapitan Andreevo ve Hamzabeyli/Lesovo‘dur.
- Yeşil Kart Sigortası: Türk plakalı aracınızın Bulgaristan’da (ve tüm AB/Schengen ülkelerinde) geçerli olduğunu gösteren uluslararası motorlu taşıt sigortasıdır. Bu belge zorunludur ve Türkiye’den yola çıkmadan önce sigorta şirketinizden temin edilmelidir.
- Vinyet (Yol Ücreti): Bulgaristan’da otoyollar ve ana yollar ücrete tabidir. Bu ücret, fiziki bir pul yerine Elektronik Vinyet (e-Vignette) sistemiyle ödenir. Sınır kapısından hemen sonraki gişelerden veya internet üzerinden (web.bgtoll.bg) seyahat sürenize uygun (haftalık, aylık, yıllık) vinyeti satın almanız zorunludur. Vinyetsiz yola çıkmanın cezası yüksektir.
- Trafik Kuralları: Bulgaristan’da araç kullanırken gündüz farlarının sürekli açık tutulması zorunludur. Ayrıca, hız sınırlarına (yerleşim yerleri, otoyollar ve şehirlerarası yollar için farklıdır) kesinlikle uyulmalıdır. Kırmızı ışıkta geçmek ve araç kullanırken cep telefonuyla konuşmak yüksek para cezasına tabidir.
Demiryolu ile Ulaşım (Manzaralı Yolculuk)
İstanbul Halkalı’dan Sofya’ya uluslararası tren seferleri mevcuttur. Bu, daha uzun süren (yaklaşık 12-15 saat) ancak manzaralı ve yataklı vagon seçenekleriyle konforlu olabilen nostaljik bir seyahat deneyimi arayanlar için cazip bir seçenektir.

Pratik Bilgiler ve Tavsiyeler
Bulgaristan gezinizi daha keyifli hale getirecek bazı pratik bilgiler:
Para Birimi ve Ödemeler
- Para Birimi: Bulgaristan’ın para birimi Bulgar Levası (BGN)‘dır. (1 Leva ≈ 0.51 Euro). Ülke, Euro Bölgesi’ne girmeye hazırlanmakta olup, kur Euro’ya sabitlenmiştir (1 EUR = 1.95583 BGN).
- Döviz İşlemleri: Euro, döviz büroları ve bankalarda kolaylıkla bozdurulabilir. Türkiye’den Levayı çevirmek yerine Euro götürüp yerinde bozdurmak genellikle daha avantajlıdır. Büyük şehirlerde kredi kartı kullanımı yaygındır, ancak küçük kasabalarda ve pazarlarda nakit para gerekebilir.
Dil ve İletişim
- Resmi Dil: Bulgarcadır (Kiril alfabesi kullanılır).
- Yaygın Diller: Başkent Sofya, Plovdiv ve Varna gibi turistik merkezlerde İngilizce yaygındır. Ayrıca, ülkenin güney ve doğu bölgelerinde Türkçe konuşan veya Türk kökenli nüfusa rastlamak mümkündür.
- Alfabe: Sokak tabelaları hem Kiril hem de Latin alfabesiyle yazıldığından, navigasyon genellikle kolaydır.
Konaklama ve Yemek Kültürü
- Konaklama: Başkentte ve büyük şehirlerde her bütçeye uygun oteller, butik pansiyonlar ve Airbnb daireleri bulunur. Kış turizmi merkezleri (Bansko) ve Karadeniz kıyısı (Varna, Burgaz) yaz/kış sezonunda erken rezervasyon gerektirir.
- Bulgar Mutfağı: Türk ve Balkan mutfaklarının etkisi altında zengin ve lezzetli bir mutfağa sahiptir.
- Shopska Salata: Domates, salatalık, biber ve üzerine bolca rendelenmiş Beyaz Peynir (Sirene) ile yapılan meşhur salatadır.
- Tarator: Yoğurt, salatalık, ceviz, sarımsak ve dereotundan yapılan soğuk çorbadır. Yaz aylarının vazgeçilmezidir.
- Kebapche/Kyufte: Izgarada pişirilen baharatlı köfte ve kebap çeşitleridir.
- Banitsa: Peynirli (genellikle Sirene) veya sebzeli yapılan geleneksel bir börek türüdür.
Seyahat Dönemi Tavsiyesi
- Kış (Aralık-Mart): Kayak ve kış sporları için Bansko, Borovets ve Pamporovo kayak merkezleri idealdir. Sofya ve Plovdiv gibi şehirler kar manzaralarıyla büyüleyicidir.
- Yaz (Haziran-Ağustos): Karadeniz kıyısında deniz, kum ve güneş tatili için Varna, Burgaz ve Nessebar tercih edilmelidir. Yedi Rila Gölleri’ne tırmanış için en uygun dönem bu aylardır.
- Bahar ve Sonbahar (Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim): Şehir ve kültür turizmi için en ideal dönemlerdir. Hava sıcaklıkları yürüyüşe elverişli, kalabalık daha azdır. Haziran başı ise Kazanlık’ta Gül Festivali dönemidir.
Bulgaristan Ruhunu Yakalamak
Bulgaristan, sadece bir komşu ülke değil, aynı zamanda Avrupa’nın en eski medeniyetlerinin, Slav kültürünün ve Osmanlı mimarisinin izlerini bir arada barındıran zengin bir coğrafyadır. Sofya’nın antik kalıntılarından, Plovdiv’in bohem sanat sokaklarına; Rila’nın manevi huzurundan, Karadeniz’in coşkusuna kadar her köşesi keşfedilmeyi bekliyor.
Özellikle Türk vatandaşları için vize süreçlerinin Schengen vizesi sahiplerine sunduğu kolaylıklar ve İstanbul’a olan yakınlığı, Bulgaristan’ı hafta sonu kaçamakları veya daha uzun süreli kültürel rotalar için mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Vize belgelerinizi eksiksiz hazırlayıp, yolculuğunuz için en uygun ulaşım çözümünü seçtikten sonra, geriye sadece bu güzel Balkan ülkesinin misafirperverliğini ve tarihi atmosferini deneyimlemek kalıyor. Keyifli seyahatler!
